15 Nisan 2020 Çarşamba

Tam Anlamıyla Yaşama Dair Günlerden Geçiyoruz

15 Nisan 2020 salıyı çarşambaya bağlayan gece saat 01:22 uzun süredir benim için günlük sayılacak bloğuma hiçbir şey yazmadığımı fark ettim. Bunun nedeni uzundur hiç kendimle hesaplaşmamış olmam ya da galiba çokta fırsatımın olmaması.

Çok özel zamanlardan geçiyoruz Aralık 2019'da Çin'de başlayan Covid-19 salgını son bir aydır ülkemizde de inanılmaz bir biçimde kendisini gösteriyor. Tamamen kaotik, ne olduğu ve olacağı belli olmayan bir zamanı yaşıyoruz. İnsanlarımızın birçoğunun yeni yeni idrak ettiği ama ne yazık ki benim son beş aydır hemen hemen her gün takip ettiğim ve ne yazık ki neredeyse yaşanabilecek tüm olasılıkları bildiğim bir salgın hastalığı yaşıyoruz.

Tüm yaşam pratiklerimiz değişti. Biz yaklaşık beş aydır neredeyse hiç denilecek kadar dışarı çıkıyoruz. Sadece ben temel gereksinimlerimizi karşılamak için haftada bir yada iki gün çıkıyorum. Tabi çıkmak denilebilirse. Kapıdan çıkmadan evvel dışarıda yapacağım her ne varsa bir senaryo halinde zihnimden geçiriyorum. Bu senaryonun içerisinde kapıdan nasıl çıkılacağı, aşağı inmek tekrar eve gelindiğinde tekrar yukarı çıkmak için merdiven mi yoksa asansörün mü kullanılacağı, aşağıya indikten sonra çıkmak için ön kapının otomatik olmasından dolayı oranın kullanılacağı, dönüşte şayet açıksa otopark kapısından girileceği değilse göster geç kullanılarak tekrar ön kapıdan girilmesi. Evden çıkmadan önce temassız kredi kartlarının hazırlanarak ceplere koyulması, cep telefonu ile arabanın anahtarının farklı ceplere yerleştirilmesi, arabaya gelindiğinde kapının hangi noktasından tutularak açılacağı ve tekrar kapıyı kapatmadan önce arabada bulunan ıslak mendille sırasıyla elin, kapının ve araba anahtarının temizlenmesini vs. gibi onlarca şeyi düşünerek harekete geçiyorum. İşin en ağırı ise dışarıya çıktığım andan itibaren nefes almakta güçlük çektiğimi, tam olarak nefes alamadığımı ve mümkün olduğunca uzun aralıklarla nefes almaya çalıştığımı hissediyorum. Dönüş mü ayrı bir hikaye kapının önüne gelmek, mümkünse zile dirsekle basmak, kapının açılması, oğluma yada eşime temas ettirmeden hadi çabuk balkonun kapısını aç sözleri, alınanların balkona bırakılması, ortalama 24 saat beklemesi, tekrar içeri alındıktan sonra dezenfekte edilmesi gibi böyle uzun ama upuzun bir temizlik önlemiyle evimize giriyorum. Tabi ki yetiyor mu hayır. Acilen kıyafetlerin baştan aşağı çıkarılması ve uzun uzun ellerin, yüzün ve ayakların yıkanması ile kısmen de olsa tamamlanan bir süreç. Neden kısmen bu arada yanlışlıkla bir şeyi eksik yaptığımı düşünmenin verdiği psikolojik etki.

Ev yaşantımıza gelince ise elimizden geldiğince korunaklı ve yalıtılmış halde. Neredeyse hiç kimseyle görüşmüyoruz. Dedelerinden, babaannesinden, anneannesinden, halasından, amcasından, kuzenlerinden mahrum yaşayan bir kuzu ve bizler varız. Son olarak bizi en çok etkileyen şey ise yaklaşık kırkbeş gün sonra görüşen torun, dede ve babaannenin birbirlerine sarılamaması ve bunun da defalarca kez babam tarafından söylenmesi oldu. Yönetilmesi gerçekten çok zor bir süreç. Yine de sahip olduklarımızı düşünerek binlerce şükrediyor ve yolumuza devam ediyoruz.

İnşallah bu süreçten kazasız bir şekilde çıkarız. Şunu da biliyorum ki bundan sonra gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Tüm yaşam pratiklerimiz değişiyor yada değişti bile. Artık evimizden çalışıyoruz, kendimize, ailemize ait özel bir yaşam alanımız kalmadı. Tamamen mobil hale geldik. Günün yirmidört saati ulaşılabilir durumdayız ve ulaşılamaz isek bunun sorumlusu da biziz.

Bir de ne oldu biliyor musunuz? Gündelik yaşantımızda sahip olduğumuz tüm rutinlerimizin ne kadar kıymetli olduğunu fark ettik. Dışarı çıkmak, selamlaşabilmek, birbirimize sarılabilmek, öpüşebilmek, istediğin zaman ev ziyaretlerini yapabilmek gibi daha sayamadığım ne kadar çok şey ne kadar büyük nimetmiş şimdi anladım. Birde inandığım Allah'ın ve emrettiklerinin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha kılcal damarlarıma kadar hissettim.

Şayet Allah'ım bize ömür verirse yarınlarda bugünleri konuştuğumuzda çok garip duygulara kapılacağımıza eminim.

Tüm insanlık için dua ediyorum. İnşallah bu sorun en kısa sürede ve en az hasarla tüm insanlık için bir an önce ortadan kalkar.

Sağlıkla, sağlıcakla kalın.